MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

SİYER

<< 3436 >>

90- Zatu'r-Rika' Gazvesi

 

1. Sehl b. Ebi Hasme

 

- - (-)

25305- Salih b. Havvat bildiriyor: Zatu'r-Rika'da Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile korku namazı kılanlardan birinin bana anlattığına göre iki kısma ayrılan Müslümanlardan bir kısmı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ardında saf tutarken, kalan kısmı düşmana karşı durdu. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ardında duranlarla bir rekat namaz kıldırdıktan sonra ayakta durdu. Saftakiler kalan bir rekatı kendi başlarına kılıp tamamladılar. Sonra gidip diğerlerinin yerine düşmana karşı saf tuttular. Kalan grup da gelince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara da bir rekat namaz kıldınp selam vermeden oturdu. Diğerleri kalkıp kendi başlarına bir rekat namaz kıldılar. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte selam verip namazı bitirdiler.

Malik ekledi: "Bu hadis, bu konuda işittiğim (rivayetler içinde) en sevdiğimdir."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Malik (1/183), Buhari (4129), Müslim (842), Ebu Davud (1238) ve Nesai (3/171) rivayet ettiler. 8084 (l)'de tekrar etmiştir.  

 

 

2. Cabir b. Abdillah

 

- - (-)

25306 (1)- Cabir b. Abdullah der ki: Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber Zatu'r-Rika' gazvesine çıktığımızda müşriklerden bir kadın öldürüldü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geri dönerken, seferde olan kocası geldi ve Muhammed ashabından birinin kanını dökmedikçe peşlerini bırakmayacağına yemin edip Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in izini takib etmeye başladı. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yerde konaklayınca:

''Kim bu gece bizi korur?'' diye sordu. Ensar'dan ve Muhacirlerden birer kişi:

"Biz koruruz ey Allah'ın Resulü!" karşılığını verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yadinin girişinde durun'' buyurdu. Sahabe vadinin içinde konaklamıştı. İki sahabi vadinin girişine gidince, Ensar'dan olan, Muhacirlerden olana: "Gecenin başında mı, yoksa sonunda mı nöbet tutmayı tercih edersin?" diye sordu. Muhacir: "Gecenin başında sen tut" deyip uzanıp uyudu. Ensar'dan olan da kalkıp namaza durdu. Müşrik geldi, namaz kılan Ensari'nin karaltısını görünce, onun ordunun nöbetçisi olduğunu anladı ve ona bir ok atıp onu vurdu. Ensari, oku çıkarıp attı ve namaza devam etti. Müşrik, bir ok daha atınca, Ensari, o oku da çıkarıp attı ve namaza devam etti. Müşrik üçüncü oku atıp isabet ettirince, Ensari, o oku da çıkarıp atarak rüku ve secdeye gitti. Sonra arkadaşını uyandırdı ve: "Kalk, vuruldum" dedi. Muhacir de kalktı. Müşrik, bekçilerin kendisini fark edip yerini bildiklerini anlayınca kaçtı. Muhacir, Ensari'nin üzerindeki kanı görünce hayretle "Sübhanallah! (İlk ok attığında) beni uyandırsaydın ya" deyince, Ensarı: "Ben bir sure okuyordum, onu (yanda) kesmek istemedim. Ok atılmaya devam edince secdeye vanp seni uyandırdım. Vallahi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana emrettiği nöbeti zayi etme endişem olmasaydı o sureyi kesmeden o kişi benim canımı çıkaracaktı" dedi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Davud 1/50 (198) ve Darekutui (1/140) rivayet ettiler.

 

 

 

25307 (2)- Cabir b. Abdillah el-Ensari, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabının ibadete olan düşkünlüklerini anlatırken şöyle dedi: Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber Necd tarafına gazveye çıktığımızda Necd müşriklerinden olan bir kadın öldürüldü. Müşriklerden birinin evini sardık ve bir adamın hanımını öldürdük. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geri dönerken, seferde olan kocası geldi. Kendisine hanımına olanlar anlatılınca, Muhammed ashabından birinin kanını dökmedikçe peşlerini bırakmayacağına dair yemin etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolun bir yerine gelince, bir vadide konakladı ve: ''Bu gece bizi düşmana karşı koruyacak iki kişi kimdir?'' diye sordu. Ensar'dan ve Muhacirlerden birer kişi: "Biz koruruz ey Allah'ın Resulü!" karşılığını verdiler ve vadinin girişine gittiler. Ensar'dan olan, Muhacirlerden olana: "Gecenin başında mı, yoksa sonunda mı nöbet tutmayı tercih edersin?" diye sordu. Muhacir: "Gecenin başında sen tut, sonunda ben tutarım" deyip uyudu. Ensar'dan olan da kalkıp namaza durdu ve Kur'an'dan bir sure okumaya başladı. Ensarı sureyi okurken, öldürülen kadının kocası geldi, namaz kılan Ensari'nin karaltısını görünce, onun ordunun nöbetçisi olduğunu anladı. Adam, namaz kılan Ensari'ye ok atıp vuruyor, Ensarı de oku çıkarıp yere koyarak okuduğu sureye devam ediyor, sureyi kesmemek için yerinden kımıldamıyordu. Kadının kocası bir ok daha atınca, Ensarı oku çıkarıp yere koyarak namaza devam etti ve kıraatı kesmemek için yerinden kımıldamadı. Kadının kocası üçüncü oku atıp isabet ettirince, Ensari: oku çıkarıp yere koyarak rükü ve secdeye gitti. Sonra arkadaşına: "Uyan, vuruldum!" deyince muhacir oturdu. Kadının kocası onların kendisini fark ettiğini görünce kaçtı. Muhacir, Ensari'nin üzerindeki akan kanı görünce hayretle "Allah seni bağışlasın! İlk ok attığında beni uyandırsaydın ya" deyince, Ensari: "Ben bir süreyle namaza başlamıştım, onu (yarıda) kesmek istemedim. Ok atılmaya devam edince secdeye varıp seni uyandırdım. Vallahi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bana emrettiği nöbeti zayi etme endişem olmasaydı o süreyi kesmeden o kişi benim canımı çıkaracaktı" dedi.

 

[Sahih]